1940'lı yıllardan sonra kent ve kentlileşme problemleri sürekli olarak Türkiye'nin gündeminde önemli bir yer işgal etmiştir. Kaynağını iç göçlerle kırsal nüfustan alan kentleşme hareketi, sadece demografik bir olay değil aynı zaman da bir değişim sürecidir. Kent nüfusu 1950'lere kadar çok yavaş biçimde artmıştır.